Mide nefes darlığı, tıp dilinde dispne olarak adlandırılan nefes darlığı, önemli bir sağlık sorununun habercisi olabilir.

Mide nefes darlığı, spor sonrası veya yorucu bir iş yaptıktan sonra ortaya çıkabilir. Ancak, ortada belirgin bir neden yokken nefes darlığı yaşanıyorsa, bu durum ciddiye alınmalıdır. Mide nefes darlığının nedenleri arasında kalp hastalıkları, mide rahatsızlıkları, kansızlık, astım, bronşit, tiroit bezi büyümesi, obezite, zatürre ve akciğer hastalıkları gibi tıbbi durumlar veya psikolojik etkenler bulunabilir. Mide nefes darlığı şikayeti olanların kesinlikle sigarayı bırakmaları, ağır yemeklerden kaçınmaları ve düzenli spor yapmaları önemlidir.

Yorucu bir iş yapılmamasına rağmen mide nefes darlığı yaşanması, kişinin panik olmasına neden olabilir. Bunun nedeni, şikayetin kalp hastalıkları ile ilişkili olabileceği şüphesidir. Nefes alamama sorunu kalp yetmezliği, kalp hastalığı veya kalp krizi olabileceğinden göz ardı edilmemesi gereken bir konudur.

Derin nefes alıp verememek, akciğer veya solunum yolu hastalıklarının işareti olabilir. Mide nefes darlığı; zatürre, KOAH, astım ve bronşit gibi rahatsızlıkların belirtisi olarak görülebilir. Bu nedenle ihmal edilmemeli ve nedenlerinin araştırılması için bir uzmana başvurulmalıdır.

Psikolojik etkenler, vücutta kendini çeşitli şekillerde gösterebilir. Stres, endişe ve kaygı gibi psikolojik unsurlar mide nefes darlığına yol açabilmektedir. Mide nefes darlığının yanı sıra mide bulantısı da psikolojik etkenlerin sonucu olabilir. Bu tür şikayetler genellikle kısa süreli olup, korkulmaması gereken etkenlerdir.

Nefes alamama, mide bulantısı, kol ve sırtta ağrı gibi şikayetler kalp krizi gibi ciddi sorunların belirtisi olabilir. Uzun süren ve bir türlü geçmeyen mide nefes darlığı şikayeti büyük olasılıkla tıbbi bir sorunla ilgilidir. Aniden ve yoğun bir şekilde ortaya çıkan mide nefes darlığı da kısa sürse bile bir sağlık sorununun habercisi olabilir.

Mide nefes darlığı ciddiye alınması gereken bir sağlık sorunudur ve altta yatan nedenlerin belirlenmesi için mutlaka bir uzmana başvurulmalıdır.